23 Kasım 2016 Çarşamba

Geri Bildirim Almak

Niyetine, tarafsız bakış açısına, bilgisine ve yaşam  deneyimine güvendiğim insanlardan geri bildirim almak her zaman en iyi öğrenme kaynağım oldu.

20 Kasım akşamı yeni bir grupla başladığımız eğitimin 1. modülünü bitirdikten sonra birbirimizi takdir ettiğimiz bir geri bildirim sohbeti yaptık. 

Neler öğrendim?

1) Hayat amacı gelişimine katkıda bulunduğum insanlara fayda sağlamak olan ben, bunu nasıl gerçekleştirdiğimi çok güvendiğim farklı ağızlardan duydum.

2) Takdirin farklı boyutlarını duymak çok doyurucu bir duygu. Eğitimin lojistiğini yönetmek çok zaman ve emek ister. Çoğu zaman görülmez ancak yaşanır. Bunu görüldüğünü ve takdir edildiğini duymak beni çok mutlu etti. Daha da fazlasını yapmak istedim. İşte motivasyonun ve takdirin gücü.

3) İlişki ve iletişim kurma tarzımın getirdiği artıların görülmesi ve sürece kattığı faydaların dile getirilmesi güç verdi. Ben farklı iletişim kurarım. Küçük gruplarda ve bire bir ilişkilerde çok daha rahat hissederim. Bu yönümü kullanabildiğim ortamlarda güçlü bağlar kurarım. Bunu daha büyük bir grupta da başarabildiğimi duydum.

4) İki yıl önce yönetemediğim endişelerimin artık davranışlarıma yansımadığı geri bildirimini aldım. Gelişimimin çok büyük bir göstergesi benim için. Bir koç olarak  kendimi yönetebildiğimi duydum.

5) Kimsem öyle davranmamın çevreme sağladığı desteği duydum. İyi geldi. Cesaretlendirdi.

Bütün bunları niçin paylaştım? Geri bildirim aldığımız zaman karşımızdakiler, çevremiz ve sistemi nasıl etkilediğimizi fark ederiz. Bu kendi kendimize ulaşabileceğimiz bir farkındalık değildir. Kendi kendimize ancak deneyimimiz doğrultusunda varsayımlarda bulunabiliriz. Geri bildirim aldığımızda ise yaratılan etkiyi duyarız. Yönümüzü ve niyetimizi belirlememize yardımcı olur.

Çalışma hayatının bana öğrettiği en kıymetli becerilerden biri oldu geri bildirim almak ve istemek. Önemli olan doğru bir şekilde paylaşılsın.

6 Kasım 2016 Pazar


05.11.2016

"Often the toughest obstacles in life aren’t physical. They’re mental. Indecision, fear, doubt…These things will paralyze you. At some point you just have to get up and go."
"Genellikle hayattaki en zorlayıcı engeller fiziksel değil, zihinseldir. Kararsızlık, korku, emin olmamak... Bunlar sizi felç eder. Bir yerde kalkıp harekete geçmeniz gerekiyor."
Bu sabah yağmur ve karanlığa yenilmemeye karar verdim ve koşmak için ilk adımı attım. İmkansız diye birşey olmadığını ve ben sınır koymazsam yapabileceklerimin sınırsız olduğunu hatırladım.
Bu duygu koçluk ile o kadar paralel ki. Danışanlarımın çogu potansiyellerini keşfetmek ve sınırlarını aşmak için koçluk alıyorlar. Engellerini fark ediyorlar ve onların ötesine geçmek icin odaklanıyorlar. Bunu öğrenci iken veya iş yaşamlarının erken bir dönemde yaptıklarında yaşamda daha sağlam adımlarla ilerliyorlar.
İş yaşamımın başında koçluk bilinseydi acaba hayatıma daha neler eklemiş olurdum?